GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Çiftçiler haykırıyor. Çiftçiye 50 milyar TL civarında destek verenler, döviz korumalı mevduat adı altında son 2 yılda 700 milyar TL’yi faizlere aktardı.”
Adana’da düzenlenen Gelecek Partisi Seyhan İlçe 2. Olağan Kongresi’ne Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer katıldı. Kongrede konuşan Ahmet Davutoğlu, Adana’ya çok sık geldiğini belirterek, “Son üç yıldır hep farklı vesilelerle Adana’ya geldim ve çiftçilerimizin çığlıklarını hep duydum. Çukurova çiftçisi mutlu değilse” dedi. , memnun ve huzurlu, Türkiye’de hiçbir çiftçi memnun değil. Hangi işi alırsanız alın, Bakın alım fiyatları geçen yıla göre enflasyonun çok altında verildi. Buğday 9 bin liraydı ama 6 bin liraya alıcı buldu. Geliriniz Geçen yılın hasadından elde edilen gübre ve mazot için yeterli olmadı. Çiftçiler haykırıyor. Çiftçiye 50 milyar TL civarında destek verenler, “Kur koruması adı altında son 2 yılda 700 milyar TL’yi faizlere aktardılar” mevduat” dedi.
Emekli ve kiracıların sorunlarına değinen Davutoğlu, deprem bölgesine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, “Deprem bölgesindeyiz ve şu anda Hatay İl Başkanımız, Gaziantep İl Başkanımız, Osmaniye İl Başkanımız burada. Depremden etkilenen illerden biri de Adana. Depremde vefat eden herkese rahmet diliyorum. Peki ama geride kalanlara gerçekten sahip çıkıldı mı? Bir kışa giriyoruz. Depremden sonra “İlk kışa. Ne barınma sorunu çözüldü, ne okul sorunu, ne eğitim sorunu, ne de yemek sorunu. Deprem bölgesi yangın yeridir. Vaat edilen inşaatların hiçbiri tamamlanmadı. Ortaya konmuş bir yapı yok” dedi.
‘GAZZE’DE ÇOCUKLAR ÖLÜYOR, KADINLAR ÖLÜYOR’
Gazze’de insani yangının olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Şimdi insani bir yangınla karşı karşıyayız. Bir aydır Gazzeli çocukların acılarından uyuyamıyorduk. O çocukların çığlıklarını duyuyoruz. Kadınlar öldürülüyor. Bir bölge kuşatılıyor. Dünyanın en güçlüsü Gazze’ye donanmalar geldi, Amerikan donanması, İngiliz donanması, Çin donanması, Rus donanması, Bu da yetmiyormuş gibi İsrail’in vahşi uçakları insanları katlediyor, soykırım yapıyor. O tarihten bu yana mektuplar gönderiyorum, mektuplar gönderiyorum. Dünya kamuoyunu harekete geçirmek için dünyada tanıdığım bütün liderlerle telefon görüşmesi yaptım ama düşünün Sayın Cumhurbaşkanı 18 gün konuşmadı, hükümet konuşmadı, 18 gün sonra konuştular, ne yaptılar? Az önce bir miting düzenlediler. Sivil toplum kuruluşları miting düzenliyor. Mitingi muhalefet düzenliyor ama yürütme organı hükümet. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı bile toplayamadılar. 40 gün geçti, toplanıyorlar. Riyad, büyük bir katliamın ardından. Toplumun her kesimi umutsuzken, dışarıda Filistin gibi bir yangın yaşanırken, deprem bölgesinde insanlar kışa hazırlanırken, önceki gün bir anda bir yargı darbesiyle karşı karşıya kaldık. Allah aşkına, yapacak başka işin yok mu? Millet çığlık atarken, Gazze yanarken, sizin işiniz Anayasa Mahkemesi üyelerini tehdit etmek, suç duyurusunda bulunmak, Türkiye’de anayasal kriz yaratmak mı? “Bütün bu süreçlerden geçmiş bir kardeşiniz olarak, tüm milletin ayağa kalkması gereken bir duruma hayret ediyorum ve bizim de ayağa kalkmamız gerektiğini düşünüyorum.”
